ABD basını: ABD İran’ın uranyum zenginleştirmesine onay verdi
ABD ile İran, birçok defa Umman’ın aracılığında nükleer müzakereleri gerçekleştirirken, görüşmelerin sonucunda ABD tarafı İran’a anlaşmaya ilişkin teklifini iletti.
İran tarafı, ilgili teklifin kendilerine ulaştığını teyit ederken, ABD basını teklifin içeriğine dair önemli noktaları paylaştı.
Axios’un haberine göre, ABD tarafı, belirli bir süreliğine İran’ın düşük seviyede uranyum zenginleştirmesine onay verdi.
İran daha önce, nükleer programa ket vuracak herhangi bir anlaşmaya imza atmayacağını belirtmişti.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD ile nükleer müzakerelerde ülkesinin uranyum zenginleştirme hakkına saygı gösterilmeden anlaşmanın mümkün olmayacağını belirtti.
İran ile ABD arasındaki müzakerelerde ABD Başkanı Donald Trump’ın Tahran’a gönderdiği nükleer anlaşma teklifinin taslağına da değinen Erakçi, “ABD’nin önerdiği teklifin unsurlarına uygun cevabı yakında vereceğiz. Bu yanıt İran’ın tutum, ilke ve çıkarları temelinde olacak ve milletin haklarını koruyacaktır. İran’ın zenginleştirme hakkına saygı gösterilmeden kesinlikle bir nükleer anlaşma olmayacak.” ifadelerini kullandı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, ABD’nin Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamed el-Busaidi aracılığıyla cumartesi günü Tahran’a gönderdiği mektuba ilişkin, “İran, ABD’nin mektubuna halkının çıkarları ve ilkeleri doğrultusunda gereken yanıtı verecektir. Halkın haklarını yok sayan, radikal ve aşırı talepler içeren hiçbir mektup kesinlikle olumlu bir karşılık bulmayacaktır” dedi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, düzenlediği haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) İran’ın son 3 aylık nükleer faaliyetlerine ilişkin yayınladığı raporuna değinen Bekayi, “Bu tür yöntemlerle bir sonuca varılamaz ve denenmiş olanı tekrar denemek yanlış. Bazı batılı ülkeler uzun süredir UAEA gibi kuruluşları ve çok taraflı mekanizmaları siyasi amaçları için kullanıyor. Bu olumsuz alışkanlık son 20 yılda yerleşmiş durumda ve sadece ajansla da sınırlı değil. Ajansın raporu, daha önce defalarca gündeme gelmiş konuların tekrarı niteliğinde ve bazı teknik meseleler abartılarak sunulmuş. Söz konusu rapor, belli başlı Avrupa ülkelerinin baskı ve yönlendirmesiyle hazırlanmış. Batılı ülkelerin bu tür yöntemlerle uluslararası bir kurumun itibarını zedelemesi üzücü” dedi.
