Almanya’da sığınma başvurularında sert düşüş: Türkiye ve Suriye’den gelenler azaldı

Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, bu gelişmeyi Almanya’nın sınır ve iltica politikalarında izlediği sıkılaştırıcı adımların ve Avrupa düzeyindeki iş birliğinin bir sonucu olarak değerlendirdi.
Faeser, “Son iki yılda sığınmacı sayısını yarıdan fazla azalttık.” diyerek özellikle mart ayındaki rakamlara dikkat çekti. Mart 2025’te Almanya’ya yapılan ilk başvuru sayısı 8983 olarak kaydedildi. Bu, 2024 Mart’ında 16 bin 430 olan başvuru sayısına göre neredeyse yarı yarıya bir düşüş anlamına geliyor.
Başvuruların menşe ülkelerine bakıldığında Suriye, Afganistan ve Türkiye ilk sıralarda yer almaya devam etse de, bu ülkelerden gelen başvuruların sayısında keskin bir düşüş söz konusu.
Mart 2025’te Suriye’den 1870, Afganistan’dan 1838, Türkiye’den ise sadece 894 kişi Almanya’ya iltica başvurusunda bulundu. Bu, özellikle Türkiye ve Suriye’den gelen başvurularda ciddi bir azalma olduğunu gösteriyor.
İstatistiklerde öne çıkan bir diğer detay ise başvuruların sekizde birinin Almanya’da doğan çocuklar için yapılmış olması. Bu da ülkede yaşayan göçmen toplulukların demografik etkisini gözler önüne seriyor. Yaklaşık 4600 başvuru, Almanya doğumlu çocuklar için gerçekleştirildi.
Ukrayna’dan gelen mülteciler AB çerçevesinde ayrı bir koruma statüsü tanınması nedeniyle verilere dahil edilmedi.
İltica başvurularındaki bu sert düşüş, Almanya’nın mülteci politikasında yeni bir döneme işaret ediyor olabilir.
Avrupa Birliği ile geliştirilen sınır kontrolleri, sığınmacıların üçüncü ülkelere geri gönderilmesi gibi önlemlerle birlikte Almanya, sığınma sistemine olan yükü azaltmayı başarmış görünüyor. Ancak başvurulardaki bu azalma, başta Türkiye olmak üzere bazı ülkelerdeki politik gelişmeler ve insan hakları ihlalleri bağlamında da ayrıca değerlendirilmelidir.
Almanya’nın bu düşüşü yalnızca bir başarı olarak değil, aynı zamanda uluslararası koruma ihtiyacının ne şekilde karşılandığına dair yeni bir tartışma alanı olarak görmesi gerekecektir.